KUM ZAMBAĞI
Türkiye dâhil tüm
Akdeniz ülkelerinin sahillerinde Akdeniz kıyılarında, Türkiye’nin Karadeniz
bölgesi ile Marmara bölgesinin Karadeniz kıyılarında ve Bulgaristan’ın
güneyinde Karadeniz kıyısında deniz kıyısı kumluk alanlarda kum zambağı bulunur.
Dolayısıyla Türkiye’nin endemik türlerinden olduğu iddiası sadece asılsız bir
söylentidir. İspanya’dan İsrail’e Akdeniz’in her yerinde sahillerde görülür.
Kum zambağı (Pancratium maritimum),
nergisgiller (Amaryllidaceae) familyasına ait, kıyı kumullarında yetişen
soğanlı bir bitki türü.
Çok yıllık, soğanlı, genişçe uzun şeritsi
yapraklı, yaklaşık 40-45 cm boyunda, beyaz çiçekli, çiçek sayısı 3-15,
koronalı, korona tepallerin 2 / 3 ü kadardır. Çiçeklenme zamanı Ağustos ve Ekim
ayları arasındadır. Doğada sadece deniz kıyısı kumsallarında görülür.
İngilizcede yaygın adları sea saffodil (deniz nergisi), sand lily (kum
zambağı).. Güzel kokuludur. En çok geceleri koku salar. Herkesin hayran olup
çok güzel bulduğu kokusunu bazı insanlar ağır bulur.
Tüm Akdeniz ülkelerinde ve Karadenizin güney
kıyılarında yetişir. Türün nesli tehlike altındadır. Türkiye'de bulunan
zambakların ülke dışına çıkarılması suçtur. Türe yönelik en önemli tehdit, kıyı
bölgelerinde hızla yayılan yazlık konutlardır.
Doğal yaşam alanlarına bakarsak: Hem yazın
aşırı sıcakların pek görülmediği ve sık sık yağışlı olan Kilyos’ta, hatta
Trabzon’da, hem yazın sıcaktan kuraklıktan fena halde kavrulan güney Ege’de,
Yunan adalarında, Libya ve İsrail sahillerinde yaşayabiliyor. Tüm bu bölgelerde
yağışlar en çok kış boyunca görülür. Kış soğuklarına en fazla -10°C derece
soğuklara dayanabilir. Yaz sıcaklarında susuz kalınca ya da kışın don
olaylarında yapraklar tamamen kuruyabilir, fazla bir zararı yoktur. Bu etkiler
olmazsa yaprakları tüm yıl yeşil kalır, soğanlar daha güçlü olup daha fazla
gelişirler.
Hava şartları uygun olup susuz kalmadığı
takdirde her zaman yapraklıdır. Kum zambağı ilkbaharda havalar ısındığında yeni
yapraklar çıkarmaya başlar. Yazın susuz kalmazsa yapraklanma yavaş yavaş devam eder.
Çiçek açtıktan sonra yaprak sayısı maksimum düzeye çıkar. Kış boyunca
yaprakların çoğu bozulur. İlkbaharda yeniden yapraklanırken eğer yaz
sıcaklarında susuz kalırsa tüm yapraklarını kaybedebilir, yaz sonunda
çiçeklendiği zaman tekrar yapraklanır. Yaprakları pek geniş olmayan şeritler
halindedir.
Günde en az 4 saat çok kuvvetli güneş
alabilmeli. Bunun dışındaki saatlerde gündüz boyunca yeri son derece kuvvetli
aydınlık olmalı. Yoksa çiçek açmasını hiç beklemeyin. İlkbahar ortasından
itibaren kızgın güneşi iki ay kadar en rahatsız edici şekilde hissettikten
sonra çiçeklenir. Saksılarda yetiştirilenler doğadakinden daha erkenden ve daha
bolca çiçek açabilir (sizin bakımınıza kalmış bir şey). Çiçek açma özelliği
amarillislere benzer: Tek bir soğan, büyüklüğüne ve gücüne göre peş peşe iki
çiçek sapı çıkarabilir. Pek güçlü değilse sadece tek çiçek sapı çıkarır. Sap
tepesinden çiçekler sırayla açar. Yeterince geniş saksılarda üçlü beşli olarak
yetiştirmelisiniz. Her yıl toprak değiştirip kökler rahatsız edilirse çiçek
açmayabilir. Yazın veya kışın hiç sulamayıp kökleri kurutmaya çalışmayın bu
sadece soğanın zayıflamasını sağlar. Zira susuz kalırsa soğandaki enerji /
besin birikiminin çoğunu toprağın derinliklerinden su bulmak için kuvvetli kök
oluşturmaya harcayabiliyorlar. Böyle olursa soğanın tüm birikimleri gider,
adeta sıfırlanır.
Gerçek toprakları sever. Hakkında verilen
bilgiler hem abartılı hem yanlış. En iyisi mesela şöyle bir toprak
hazırlayabilirsiniz: Gerçek doğal topraklardan kara toprak, kırmızı toprak,
dere kumu, ince ponza taşı, eski koyun gübresi. Hepsini karıştırın. Kum
zambağının çok zengin anlamda toprak minerallerine, her türlü elementlere
ihtiyacı var. Aynı şeyi torf, kompost vb. topraklar ve bitki besinleri asla
sağlayamaz. Ben aldım filan toprağa diktim güzelce çiçek açtı diyebilirisiniz.
Oysa o güzellik önceki birikimlerden gelir. Kumda, torf vb. topraklarda sonraki
yıl kum zambağınız bir hayli güçsüz kalmış olacaktır. Görünüşte bir sorun yok
gibi görünse bile, mutlaka bağışıklık sisteminin niteliği ile direnci büyük
ölçüde eksik kalır.
Bitkiyi gıdasız bırakıp öldürmekten başka işe
yaramaz. Doğada soğanı kendisini 30cm derine çekiyor ve o kadar derine rağmen
ayrıca köklerini 1 metreden fazla derinlere uzatıyor, alt tabaka toprağa,
kayalıklara ulaşıyor. Yani doğada salt kumda yaşayabildiğini sanmayın. Bu
imkansız. Doğal yaşam alanları olan kumsallarda görüyorsanız köklerinin kumda
olduğunu sanmayın. Çok derinlere gitmiştir. Kökleri derinliklerde gerekli
elemenleri mineralleri bulur. Henüz yavruyken, yeterince köklü değilken bazen
yağmurun toprağı eritip kumsala sürüklemesiyle, bazen deniz suyunun kumları
ıslatmasıyla o kumsallar yavru kum zambaklarının ihtiyacı olan besleyici
öğeleri daima kazanır. Sırf deniz
suyunda bile kum zambağının ihtiyacı olan kalsiyum dahil her türlü elementler,
mineraller bulunuyor.
Siz deniz kumunda yetiştirip düzenli olarak
besin verseniz bile sağlıklı bir gelişim göstermesi şansa kalmış. Eğer kumda
küçük deniz hayvanlarının kireçli kabukları varsa pek sorun yok, bitki besini
işe yarayabilir. Ama kum onlardan yoksunsa tehlikeli. Çünkü kumda kalsiyum
yoktur, özel bitki besinlerinde de kalsiyum yok. Kalsiyum eksikliğinde
yaşayabilmesi mümkün değil. Belki suyunuz fazlaca kireçliyse bu işe
yarayabilir. Dediğim gibi kumda yaşatabilmeniz tesadüflere ve şansa bağlı.
Saksı: Mümkün olduğunca derin toprak saksı
bulmalısınız. Soğanlar büyüklüğüne göre birkaç misli derinlikte olmak zorunda.
Soğanın aşağı kısmı da en azından yukarsı kadar derin olmalı. Saksı kalın
kenarlı toprak saksı olacak. Ki sıcağı soğuğu içeri geçirmesin.
Önce şunu söylemeliyim: Uygun toprakta küçük
saksılarda aynen amarillis gibi yetiştirebilirsiniz, hiçbir sakıncası olmadığı
pekçok kişinin tecrübeleriyle sabittir. Eğer doğasına en uygun şekilde
yetiştirmek istiyorsanız aşağıdaki gibi yapın. Böylece hem kum zambaklarınız
hem siz daha mutlu olursunuz.
Olgun soğanlar için en az yarım metre
derinliğinde toprak saksı lazım. Aşağıdaki açıklamalarımı yandaki resme göre
kıyaslarak anlayabilirsiniz. Resimde gördüğünüz rakamlara göre şöyle:
1) En alta iki üç parmak yüksekliğinde
çakıllar veya iri ponza taşı döşeyin. taşların üstüne ince ponza taşı serpin
delikleri boşlukları kapatsın.
2) Taşların üstüne 10cm yüksekliğinde olarak,
1/3 oranında ince ponza taşı karıştırılmış kırmızı killi toprak doldurun.
3) Onun üstüne ise gereken toprak karışımını
doldurun (gerçek doğal topraklardan kara toprak, kırmızı toprak, dere kumu,
ince ponza taşı, eski koyun gübresi eşit oranlarda karışım).
4) Toprağın üstüne iki parmak yüksekliğinde
kum yayıp soğanları yerleştirin ve geri kalan boşluğu kumla doldurun.
Soğanların uçları saksı üst yüzeyinden 15cm
kadar derine gömülü olmalıdır. Sonra çok su ile sulayın, saksı alt
deliklerinden en az bir su bardağı su çıkacak kadar sulamalısınız. Yeri çok iyi
derecede güneş alan bir yer olmalı. Yaz kış aynı yerde tutacaksınız.
Yaşadığınız yerde kışın -10°C dereceden daha şiddetli soğuklar olabiliyorsa kış
boyunca şiddetli don olaylarından korunacağı ama yine çok soğuk bir yerde
tutun. İstanbulda kar altında kalsalar bile hiç zarar görmezler. Ama Ankarada
daha şiddetli don olayları görülür kum zambakları ölebilir.
Toprak değiştirme: 4 -5 yılda bir yapın.
Zamanı ilkbahar başı (yabancı kaynaklar sonbahar sonu demiş, katılmıyorum). Her
yıl kökleri rahatsız etmek hiç iyi değil – bunun içince soğanlar küçücük
saksılara dikilmemeli elbette. Toprak değiştirirken yavrulardan yeterince büyük
olanları ayırın.
Sonbahar ve kış boyunca yağmuru karı
alabileceği tamamen açık bir yerde tutun, belki sulamaya gerek kalmaz.
İlkbaharda toprağın yaşlığı gidince ama nemliliği azalmadan önce sulayın. Üst
taraf kumla kaplıysa toprak kurudu mu anlayamazsınız. Haftada bir defa bol bol
su dökerek sulamak yeterli olabilir. Saksı dış yüzeyi iki üç gün içinde kupkuru
oluyorsa haftada iki defa sulayın. Mayıs sonunda sulama sıklığını seyreltin,
yapraklar biraz pörsüdükçe sulayın. Yaprak pörsümelerini ise sabah saatlerinde
kontrol etmelisiniz sulamayı ona göre yapın. Bu şekilde yaz sıcaklarında biraz
susuz kalması sayesinde yapraklarda biriken enerji ve besinler soğana çekilir
çiçek tomurcuğu oluşumu başlar. Temmuz ayı ortasına doğru sulama sıklığını
tekrar arttırın. Sonbahar yapraklanmasından bir ay sonra sulama sıklığını
düşürün veya yağışlar sıksa sulamanız gerekmez.
Ayda bir defa sulama suyuna tuz
karıştırılmasını tavsiye edenler olmuş. Bir Yunanlı meraklı böyle yaptığını,
faydasını gördüğünü söylüyor. Buna kesinlikle gerek yok.
Sulamada düşülen bir hata yazın hiç
sulanmaması gerekliliğine inanılmasıdır. Bu yanlış. Akdeniz ikliminde kurak ve
fazlaca sıcak yaz aylarında doğada toprağın özelliğine göre yaprakları
kuruyabilir ama Karadeniz sahillerinde öyle bir şey yok, sık sık yağmur yağar,
yapraklar yazın sadece kısmen kurur, sağlıklarında ve çiçek açmasında hiçbir
problem olmuyor. Akdeniz sahillerinde bile bazı yerlerde yaprakların tam
kuruduğu görülmez. Çünkü çok derine inen kökleri su bulabiliyorsa yapraklar
kısmen canlı kalıyor.
Yapraklar yazın erkenden kurursa? Sebep hatalı
davranmaktır. Yapraklarda güçsüzlük varsa o yapraklar pek dayanıklı olmaz.
Sizin hatalı bakımınız sonucudur. Bu hal soğanın kuvvetli gelişmesini engeller.
Akdeniz doğasını örnek almayın. Benim tariflerime göre yetiştirdiğiniz takdirde
kısa zamanda daha güçlü soğanlarınız olur. Güçlü soğanlar daha iyi çiçek açar.
Yazın yapraklar sadece kısmen kurumalıdır. Ancak tohumdan yetiştirilenlerde ilk
yıl ya da ilk iki yıl yazın tam kuruma görülebilir o zaman ağustos ortasına
kadar hiç sökmeden ve seyrek sulamaya devam ederek dinlendirin sonra güzelce
sulamaya devam edin.
Hazırladığınız toprağın özelliğine göre
gerekebilir. Yukarda toprak hakkında verdiğim bilgiler doğrultusunda siz nasıl
toprağa dikmişseniz veya kaç yıldır aynı toprakta bulunuyorsa.. gerekli ise
besin vermelisiniz. Suya karıştırılarak verilenden genel amaçlı bir bitki
besini verin. ilkbahar yapraklanmasından ilkbahar sonuna kadar devam edin. Ve
çiçeklenme zamanındaki yeni yapraklardan sonra başlayarak ekim ayı ortasına
kadar besinin dozajına göre gereken aralıklarda besin vermelisiniz. Ölçüye
örnek: Her sulama suyuna karıştırılması tavsiye edilen besin çeşidi her dört
sulamada bir defa verilmeli (sadece yukarda belirttiğim zaman aralıklarında).
Kum zambağı
Çoğaltılması:
1- Kökten ayırmakla çoğaltılır. Ancak, kökleri
dört beş yıl hiç rahatsız etmemelisiniz. Her 4 veya 5 yılda bir toprak
değiştirirken köklerden soğanları gerektiği kadarını ayırın. Zamanı ilkbahar
başı olmalı. Köklerin yarısından çoğunu kesin, kısaltın bir gün açıkta bekletin
kesik yerler kurusun. Sonra dikin.
2- Tohumdan çoğaltabilirsiniz. Tohumdan yetiştirince en az iki yıl hiç toprak değiştirmemelisiniz,
hiç sökmemelisiniz. Yazın yapraklar kurusa bile sulamayı kesmeyip sadece
seyrekleştirin. Talimatlar:
Çiçekler solunca gelişmeye başlayan tohumlar
tam olgunlaşıp iyice kurudukları zaman hemen ekin. Toprak yukarda tavsiye
ettiğim ‘karışım’ toprak, ama bu karışıma tekrardan ince ponza taşı ve kum
karıştırın. Tophumları 1 – 2cm derine gömün. Açık havada güneşli yerde tutun. 1
– 3 ay içinde çimlenirler. Kış soğuklarında gelişimleri yavaşlar durur. İlkbaharda
devam eder. Duruma göre tohumlar ilkbaharda çimlenebilir. En az 2 yıl hiç toprak değiştirmeyeceğinize
göre düşünüp tohumları en başta mesafeli ekmelisiniz. 6cm mesafe uygundur.
İkinci yıl birkaç defa (yapraklar çok sağlıklı olduğu zamanlarda) besin karıştırılmış
su ile sulayın. Çiçek açacak kadar büyümeleri süresi sizin bakımınıza göre 3
yıl ile 5 yıl arasında değişir.
Yavrular
iki yıllık gelişimlerini bitirdikten sonra yaprakları sağlıksız ve büyük
ölçüde kurumuş olduğu bir zamanda söküp gereken özellikteki toprağa
dikmelisiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder